Liselerde okutulan Edebiyat kitaplarında öğretilir; Maviciler, Yedi Meşaleciler, Beş Hececiler, Hisarcılar... Edebiyatımız hızlı bir gelişim süreci içindeyken bu sürece katkı sağlayan en büyük unsur şüpesiz farklı seslerin, farklı bakış açılarının -kısa süreli de olsa- bir akım oluşturup rüzgarını estirmesidir.
Cumhuriyet döneminin sonlarında teknolojinin de gelişmesiyle birlikte artık kalemin tahtını klavye; kitabın, derginin, gazetenini hakimiyetini de internet ve internet siteleri sallamaya başladı. Buna hepimiz -bizim kuşak- şahit oldu ve hala olmakta...
Sallamaya başladı, dedim. Salladı ve binlerce yıllık kağıt kalem ikilisinin tahtını yıktı, demedim. Çünkü her ne kadar dünya "dijital çağa" ayak uydurmuş olsa bile insanlar için kalemin, kağıdın, kitabın, derginin ve gazetenin yeri bambaşka.
Bu bambaşkalığı kabul ettiğimizi belirterek, elektronik harflere de gönül verdiğimizi değerli okurlarımıza duyurmayı bir borç biliyoruz. Evet, elektronik harfler... Çünkü onlar tez zamanda milyonlarca kişiye ulaşabilecek bir bağlamda varlık gösteriyorlar ve bizim gönülümüzdeki sedaların birer nida olup farklı coğrafyalara ulaşmasında büyük rol oynayacak.
Masaüstü Edebiyat; hikayeleri, kitap eleştirileri, şiirleri, denemeleri, söyleşileri ve yazın yayımlamayı planladığı dergisiyle pek çok kişinin gönlüne kilim serecek, pek çoğunun iklimini değiştirecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder